Yazar: Yeminli Mali Müşavir Cemil BAŞOĞLU

Dergi: Dünya Gazetesi  – 31.07.1997

I – GİRİŞ :

Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu’ndan kaynaklanan yetkisini kullanarak 249 sıra numaralı V.U.K. Genel Tebliği ile Vergi Mükellefleri’nden “Yıllık Faaliyet Bildirimi” istemiş ve bu uygulama 1996 yılında başlamıştır. Daha sonra 256 seri numaralı Tebliğ ile istenilen bilgilerin kapsamının genişletilmesi üzerine, bu tebliğin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açılmıştır. Ancak, Danıştay 11 inci Dairesi bu talebi reddetmiş ve Danıştay Dava Daireler’i Genel Kurul’u da bu red kararını onaylamıştır (04.07.1997 gün ve 1997/7 sayılı karar).

Böylece Vergi Yargısı’nın bu konudaki görüşünün belirlenmesi, tebliğin iptali ile ilgili beklentileri ortadan kaldırmış, bildirimlerin verilmesi zorunluluğu kesinleşmiştir.

Diğer taraftan Maliye Bakanlığı’nın 256 nolu Tebliğ’de, bildirim vermeyen ya da eksik ve yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında cezai işlem yapılacağı ve bu mükellefler nezdinde öncelikle vergi incelemesine başlanacağı belirtilmiştir. Ayrıca Bakanlık 03.06.1997 tarihli İç Genelge ile bildirimlerin kabulünü ve bildirim vermeyenler ile ilgili işlem yapılmasını Vergi Daireleri’ne duyurmuştur.

Söz konusu bildirimlerin doğru ve eksiksiz düzenlenmesinin, hem mükellef hem de Mali İdare yönünden önemi ortadadır. Bu itibarla bildirimlerle ilgili formların düzenlenmesinde uygulamada ortaya çıkabilecek bazı tereddütlerin giderilebilmesi amacıyla bazı açıklamalar yapma gereği duyulmuştur.

II – BİLDİRİMLERİ VERMEK ZORUNDA OLAN MÜKELLEFLER :

Bildirimler “KDV Beyannameleri’ne İlişkin Yıllık Bildirim” vermek zorunda olan ve bilanço ve işletme hesabına göre defter tutan Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri ile Serbest Meslek Kazanç Defteri tutan Serbest Meslek Erbabı tarafından verilecektir. Buna göre Götürü Ticaret ve Serbest Meslek Kazancı mükellefleri ile Bankalar, Sigorta şirketleri gibi KDV mükellefi olmayan sair kurumlar, sözü edilen bildirimleri vermeyecektir.

Diğer taraftan bildirimler A, B ve C formları şeklinde hazırlanmıştır. Bunlardan;

  • “Yıllık Faaliyet Bildirimi” (Form A) ile “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim” (Form B), Bilanço Esasına Göre Defter Tutan KDV Mükellefleri tarafından,
  • “Defter Kayıtlarına Esas Teşkil Eden Belgeler’e İlişkin Bildirim” (Form C) ise, Serbest Meslek Kazanç Defteri ile İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutan Mükellefler tarafından verilecektir.

III – BİLDİRİMLERİN VERİLME YERİ ve ZAMANI :

Bildirimler esas itibari ile her yıl Nisan ayına ilişkin KDV Beyannamesi ile birlikte 25 Mayıs akşamına kadar, KDV yönünden bağlı bulunulan Vergi Dairesi’ne verilecektir. Ancak bu süre, 1997 yılında verilecek 1996 yılı bildirimlerine ilişkin olarak Bakanlık’ça “C” formunu vermek zorunda olan mükellefler için 25.07.1997 tarihine kadar uzatılmış ve bu süre dolmuştur. “A ve B” formlarını vermek zorunda olan mükellefler için ise süre, 25 Ağustos 1997 tarihine kadar uzatılmıştır.

Maliye Bakanlığı’nın 03.06.1997 tarihli İç Genelgesi’nde, KDV Tahakkuk Fişleri üzerine hangi formdan kaç adet teslim alındığının yazılacağı belirtilmiştir. Bu nedenle; Temmuz ayı KDV beyannameleri ve ekinde verilecek bildirimlerin Vergi Daireleri’ne dilekçe ekinde elden verilmesine özen gösterilmeli ve tahakkuk fişine form adedinin doğru yazılıp yazılmadığına dikkat edilmelidir. Bu husus formların zamanında verildiğinin isbatı yönünden önemlidir.

IV – “A” ve “B” FORMLARININ DOLDURULMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR :

Bildirimlerle ilgili formların nasıl doldurulacağı her formun arka yüzünde açıklanmıştır. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere bildirimlerde yer alan bilgiler manyetik ortamda okunup değerlendirilecektir. Bunu sağlayabilmek için şeklen dikkat edilmesi gereken hususlar formlarda açıklanmıştır ve bu hususlara azami itinanın gösterilmesi gereklidir. Formların kimlik bildirimi ile ilgili bölümlerinde mükellefin ünvanı için ayrılan kısmın, ünvanın tam olarak yazılmasına yetmemesi halinde, ünvan için ayrılan kutuların bittiği yere kadar ünvanın veya ünvanı oluşturan ilk bir iki kelimenin yazılması ile yetinilebilir.

“Form A” ve “Form B” nin doldurulmasında tereddüt uyandırabilecek diğer hususlarla ilgili görüşlerimiz aşağıda özetlenmiştir.

  1. “Form A” Yıllık Faaliyet Bildirimi’nin Doldurulması ile İlgili Görüşlerimiz :

“Form A” nın 6-22 numaralı bölümleri mükelleflerin 31.12.1996 tarihli bilançolarında yer alan, 27-38 numaralı bölümleri ise (32 ve 33 nolu bölümler hariç) aynı tarihli gelir tablolarında yer alan bazı bilgilerin formdaki ilgili satırlara aktarılması suretiyle doldurulacaktır. Bu bölümler mali tablolardan aynen aktarılacağı için bu hususta herhangi bir tereddüt yoktur. Mali tablolardan doğrudan alınamayan ve tesbitleri için ek bir çalışmayı gerektiren bilgilerle ilgili açıklamalarımız aşağıdadır.

  1. “Form A” 23 ve 24 Nolu Bölümler :

Bu bölümlerle ilgili olarak “Form A” da, dönem içinde sahiplerce işletmeye ilave olunan veya çekilen nakdi ve ayni değerler toplamının bu satırlara yazılacağı açıklaması yer almaktadır. Bu bilgilerle işletmenin net dönem karının dönembaşı ve dönemsonu özvarlık mukayesesi yoluyla tesbiti ve bu şekilde bulunan kar ile mali tablolarda yer alan net ticari kar tutarının karşılaştırılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Ancak Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulamaları başladıktan sonra işletmeye eklenen ve çekilen değerler “5 – Özkaynaklar” hesap sınıfı içinde izlenmektedir. Özkaynaklar hesap sınıfı içindeki “52 – Sermaye Yedekleri” hesap grubundaki Defter-i Kebir hesaplarından da anlaşılacağı üzere, bu hesaplara kaydedilen tutarlar, sahiplerce işletmeye eklenen ayni ve nakdi değer olmadığı halde, hesap dönemi içindeki faaliyetlerden doğan ve dönemsonu Özkaynak toplamını arttıran işlemlerdir. Bunlar ve benzerlerini dikkate almadan Özkaynak mukayesesi yoluyla hesaplanacak ticari kar, mali tablolarda yer alan ticari kar ile aynı olmayacaktır.

Bu itibarla, 23 Numaralı Bölüm’e :

  • Ayni ve Nakdi Sermaye artışlarında arttırılan sermayenin hesap dönemi içinde ödenen kısmı,
  • Hesap dönemi içinde doğan ve Özkaynaklar grubu içinde gösterilen (veya aynı yıl içinde sermayeye eklenen) hisse senedi ihraç primi (emisyon primi) ve hisse senedi İptal Karı,
  • Hesap dönemi sonu itibariyle hesaplanan Yeniden Değerleme Değer Artış Fonu
  • Yıl içindeki Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlerin satışı sırasında yapılan eskalasyon uygulamasından doğan ve Özkaynaklar grubuna kaydedilen (veya aynı yıl içinde sermayeye eklenen) Maliyet Artış Fonu,
  • İştiraklerdeki Değer Artış Fonu, Maliyet Artış Fonu, Emisyon Primi ve İptal Karı kaynaklı sermaye arttırımları sonucunda alınan bedelsiz hisse senedi karşılıkları (bu karşılıkların aynı yıl içinde sermayeye eklenen kısmı dahil),
  • Yıl içindeki gayrimenkul ve iştirak hissesi satışından doğan karlar (bu karların aynı yıl içinde sermayeye eklenmesi veya sermayeye eklenmek üzere Özkaynaklar grubu içinde başka bir fon hesabında tutulması durumu değiştirmez),
  • Amortismana Tabi İktisadi Kıymet satışından doğan karların dönem karına dahil edilmeyip Yenileme Fonu’na aktarılan kısmı,

işletmeye eklenen değerler olarak,

24 Numaralı Bölüm’e de :

  • Hesap dönemi içinde ödenen veya ödenmek üzere ödenecek temettüler hesabına aktarılan tutarlar (Yönetim Kurulu kar payları dahil),
  • Hesap dönemi içindeki ayni ya da nakdi sermaye azaltılmaları,

işletmeden çekilen değerler olarak yazılması gerekir.

Ancak Özkaynaklar grubu içindeki;

  • Önceki dönem karının yedek akçelere, finansman fonuna kısmen veya tamamen aktarılması veya birikmiş zararlara mahsup edilmesi,
  • Önceki dönem bilançosunda yer alan, Değer Artış Fonu, Maliyet Artış Fonu, Emisyon Primi, İştirakler Değer Artış Karşılığı gibi fon ve karşılıkların hesap dönemi içinde sermayeye eklenmesi,

gibi işlemler “Özkaynaklar” toplamını değiştirmediğinden 23 ve 24 nolu satırlara yazılmamaları gerekmektedir.

Sonuç olarak “Form A” da 22 nolu satıra yazılan Özkaynaklar toplamından önceki dönem Özkaynaklar toplamı çıkarılarak bulunacak farktan, 23 nolu satıra yazılan tutar çıkarılmalı ve kalana 24 nolu satırdaki tutar eklenmelidir. Bu şekilde bulunacak rakam, ilgili hesap dönemi için düzenlenen bilanço ve gelir tablosunda yer alan net ticari kara eşit olmalıdır.

  • 25 ve 26 Numaralı Bölümler:

Bu bölümlere hesap dönemi içinde “Nakit Kasası” hesabına bir defada kaydedilen en yüksek nakit giriş ve çıkış tutarları yazılacaktır. Bu tesbit yapılırken nakit giriş ve çıkışları günlük toplamlar olarak değil, işlem bazında dikkate alınmalıdır. Nakit giriş ve çıkışları, sadece mal ve hizmet satım ve alımından değil, alacak, nakit, çek tahsilatı ve ödenmesi, sermaye apel borcu tahsilatı ve temettü ödemesi gibi nedenlerle olabilir. Ancak kasa hesabına kaydedilmiş dahi olsa nakit olmayan (çeklerin ciro yoluyla alınması, verilmesi gibi) işlemler ile kasa ihtiyacı için bankadan çekilen paralar ve nakit fazlasının bankaya yatırılması işlemleri dikkate alınmamalıdır.

  • 32 ve 33 Numaralı Bölümler:

Bu bölümlerle ilgili olarak yapılan açıklamalarda, Muhasebe Sistemi Genel Tebliğleri’ne göre maliyet hesaplarında 7/A seçeneğini uygulayan mükelleflerin “710 – Direkt İlkmadde ve Malzeme Giderleri”

ile “720 – Direkt İşçilik Giderleri” hesaplarında toplanan tutarların bu satırlara yazılacağı belirtilmiştir. Kanaatimizce maliyet hesaplarında 7/A seçeneğini uygulamayan (7/B seçeneğini uygulayan) küçük çaptaki üretim işletmeleri ile ticaret ve hizmet işletmeleri bu satırları boş bırakacaktır.

  • 39 ve 40 Numaralı Bölümler:

Muhtasar beyannamedeki “Ödemelerin Gayrisafi Tutarı” bölümüne ücretlerin brüt tutarı yazılıyor ise beyan edilen brüt ücretlerin yıllık toplamı beyannamelerden alınmak suretiyle 39 numaralı satıra yazılabilir. Aksi takdirde 39 numaralı satıra kaydedilecek tutar, ilgili Defter-i Kebir hesaplarından alınmalıdır. Ancak Yönetim Kurulu Üyesi, denetçi gibi personel niteliği olmayan ve SSK bildirgelerinde yer almayanlara yapılan ödemeler, bu toplamdan çıkarılmalıdır.

Dört ayda bir verilen SSK bildirgelerinde yer alan sigortalı işçilerin çalıştığı gün sayıları toplamı 40 nolu alana yazılacaktır.

  • Tablo III:

Bu bölüme fatura düzenlenmek suretiyle yapılan satışlar yazılmalı, perakende satış ve makineli kasa fişleri, bilet bedelleri v.s. ile yapılan satışlar yazılmamalıdır. Bu nedenle de 47, 48 ve 49 nolu bölümlerin toplamı ile işletmenin yıllık hasılat toplamı eşit olmayabilir. Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan ve bedeli “Saymanlık”larca ödenen satışlar 44 ve 47 nolu bölümlere, gerçek usulde Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerine yapılan satışlar 45 ve 48 nolu bölümlere, faturalı diğer satışlar da (tüketicilere yapılan satışlar ile mal ve hizmet ihracatı gibi) 46 ve 49 numaralı bölümlere yazılacaktır. İptal edilen faturalar 44, 45 ve 46 numaralı satırlara yazılmayacak, ancak iade faturaları yazılacaktır. Satış faturalarında eğer “İskonto” yer alıyorsa, iskonto sonrası net satış tutarı dikkate alınacaktır.

44, 45 ve 46 numaralı bölüme yazılması gereken fatura adedinin 9999’u geçmesi halinde sola doğru taşma yapılarak satır numaralarının yazıldığı kutular kullanılabilecektir.

  • “Form B” Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim :

“Form B” mükelleflerin mal ve hizmet alımlarının bildirimi ile ilgilidir. Düzenledikleri belgeleri, noterlere onaylatmak veya anlaşmalı matbaalarda bastırtmak zorunda olmayan ve belgelerinde “V.U.K. Yönetmelik Hükümlerine Tabi Değildir” ibaresi yazılı bulunan kurum ve kuruluşlardan yapılan mal ve hizmet alımları bildirime yazılmayacaktır. Diğer taraftan banka ve sigorta şirketleri gibi hizmet satışlarında fatura düzenlemeyip dekont düzenleyen kurumlardan yapılan mal ve hizmet alımları da bildirime yazılmamalıdır.

Bunların dışında kalan; Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinden, Müstahsillerden, Gelir Vergisi mükellefi olmayan ve gider pusulası ile mal ve hizmet satınalınan kişilerden ve Yurtdışındaki kurum ve kuruluşlardan herbir kişi ve kurum bazında ve 1996 hesap dönemi içinde yapılan mal ve hizmet alımları toplamının (KDV hariç) 1 milyar lirayı aşması halinde, bu kişi ve kuruluşlardan yapılan alımların toplam tutarı “Form B” ye yazılacaktır (1 milyar lira 1996 yılı için Bakanlıkca belirlenen tutardır).

“Form B” de yer alan herbir satıra ilişkin sıra numarası iki kare ile sınırlandığından, satıcı sayısının 99’u aşması halinde 99’dan sonraki sıra numaralarının (100, 101 gibi) ne şekilde yazılacağı tereddüt doğurmaktadır. Bu durumda “Form B” sayfa sayısı belli olduğundan, her sayfaya ayrı ayrı 1’den 15’e kadar numara verilebilir.

10 nolu sütuna yazılacak belge sayısı, bir forma yazılacak satıcılardan alınan her türlü belgeyi (Fatura, Serbest Meslek Makbuzu, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, yazar kasa ve perakende satış fişleri gibi) kapsamaktadır.

V – SONUÇ :

KDV mükelleflerinin devamlı bilgi vermesi ile ilgili A, B ve C formlarının doldurulmasında tereddüt duyulabilecek hususlar yukarıda özetlenmiştir. Maliye Bakanlığı 23.06.1997 tarihli İç Genelge’si ile, dileyen mükelleflerin A ve B formları ile ilgili bildirimleri manyetik ortamda (3,5 inch’lik ve 1.44 MB’lık disketlerle) verebileceklerini belirtmiştir. Sözü edilen genelgede verilecek disketlerin hazırlanmasındaki teknik koşullar açıklanmıştır. Ancak bildirimin disketle yapılması, istenen bilgilerin çıkarılması çalışmalarına kolaylık getirmemekte, bildirimlerin elle ya da daktilo ile doldurulması yerine, disketlerle verilmesi imkanını getirmektedir. Hal böyle olunca bildirimin uyulması zorunlu teknik koşullar ihtiva eden disket yerine özellikle 1996 yılı için doğrudan formlarla yapılması daha pratik olacaktır. Önümüzdeki dönemlerde Maliye Bakanlığı’nın formları biraz daha sadeleştirmesi, mükelleflerinde Muhasebe Veri Tabanı’na uygun programlar yardımıyla, istenen bilgileri Maliye Bakanlığı’nın istediği formatta doğrudan disketlere aktarmak suretiyle vermesinin daha doğru ve amaca uygun olacağı görüşündeyiz.